top of page

ETİLEN GLİKOL ZEHİRLENMESİ









Etilen glikol, dihidrik alkoller grubundan suda çözünen, kokusuz, renksiz, ve tatlı bir maddedir. Kozmetik ve boya endüstrisinde yaygın kullanılan bir çözücü olmasının yanı sıra antifriz ve yangın söndürücü köpük madde üretiminde de kullanılabilmektedir. Antifriz veya soğutucularda yaygın olarak kullanılan bu madde, aynı zamanda uçaklarda buz çözücü sıvıların, hidrolik fren sıvılarının, boyaların, verniklerin ve kozmetiklerin bileşeni olabilir. Bu madde 30-60 mL e kadar düşük dozlarda alınması sonucunda ciddi kalıcı hasarlar ve ölüme sebebiyet verebilmektedir. “Toksik alkoller” terimi, metanol, etilen glikol ve izopropil alkolü içeren kolektif bir terimdir. Etilen glikole maruz kalmak son derece tehlikeli olabilir ve tedavi edilmediği takdirde önemli ölçüde morbidite ve mortaliteye yol açabilir.


Gelişmiş ülkelerde etilen glikol zehirlenmesi bildirilen zehirlenmeler arasında önemli yer tutarken, ülkemizde ise kayıt altına alınan zehirlenme olguları arasında çok sınırlı sayıda yer almaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 40 ile 60 kişinin etilen glikol zehirlenmesi sonucu hayatını kaybettiği tahmin edilmekte; etilen glikol zehirlenmesine maruz kalanların dünya üzerindeki mortalite oranlarının yüzde 1 ile 22 arasında değiştiği bildirilmektedir.


Etilen glikolun metabolizması gastrik mukozal alkol dehidrojenaz ile başlar ve alkol dehidrojenaz tarafından glikolaldehide oksitlenir, bu da daha sonra aldehit dehidrojenaz tarafından glikolik aside oksitlenir ve esas olarak bu metaboliti asidozdan sorumludur. Glikolik asit daha sonra glikolik asit oksidaz veya laktat dehidrojenaz tarafından glioksilik aside oksitlenir. Glioksilik asit, nefrotoksik metabolit olan oksalik asit'e dönüştürülür Metanol ya da isopropanolün aksine, etilen glikol oda sıcaklığında uçucu değildir, dolayısıyla inhalasyon yoluyla absorbsiyonu olmaz.




Genellikle ağız yolu ile alınan Etilen glikol, dünyanın pek çok ülkesinde ilaçlara karışarak toplu ölümlere neden olmuştur. Etilen glikol ile zehirlenmeler en sık kaza sonucu meydana gelmekte, onu intiharlar takip etmektedir. Etilen glikol kullanılarak işlenmiş cinayetler ise nadir olarak bildirilmiştir. Etilen glikol, deri ve solunum yolu ile zayıf olarak absorbe olmasına karşın, sindirim kanalından kolayca emilebilmektedir. Etilen glikol kendisi toksik olmasa bile metabolitleri insan sağlığı için son derece tehlikeli olmaktadır. Bu metabolitler yaşam için tehlikeli olan metabolik asidoz tablosunun derinleşmesine, akut renal yetmezlik, akciğer ödemi, hipotansiyon ve koma gibi tabloların gelişmesine yol açmaktadır. Etilen glikol zehirlenmesi tedavisinde klasik olarak etanol kullanılmış ise de, günümüzde tedavide 4-metilpirazolün uygulanması FDA tarafından kabul edilmiştir. Etilen Glikol zehirlenmesi sonucu ölen kişilerin otopsilerindeki en önemli bulgu ise beyin, kalp, akciğerler ve böbrekleri içeren çeşitli dokularda ve özellikle de proksimal böbrek tubuluslarında çökmüş bulunan kalsiyum oksalat kristallerinin gözlenmesidir.


Etilen glikol içeren maddelerin alınmasıyla ağır bir metabolik asidoz, konvulziyonlardan komaya kadar giden Santral Sinir sistemi bulguları, kardiyopulmoner bozukluklar ve anürik böbrek yetmezliği bulguları ortaya çıkar. Özellikle metabolik asidozun ağırlığı ile paralel olarak mortalitesi oldukça yüksektir . Etilen glikol alınımından 6-12 saat sonra SSS depresyonu yaparak konfüzyon, ataksi, halüsinasyon, belirsiz konuşma ve koma tablosu yapabilir. Santral sinir sistemi depresyonunu takiben metabolik asidoz ve kardiyovasküler belirtiler gözlenir. Böbreklerin etkilenmesi alımdan sonraki 24-72. saatte ortaya çıkabilmektedir. Metabolitlerinden kalsiyum oksalat kristalleri idrarla atılırken, renal epitelyal hasar ile oligürik veya anürik akut böbrek yetmezliğine yol açabilir.


Etilen glikolün metabolitleri anyon açıklı metabolik asidozdan sorumludur. Metabolitlerin her birinin toksik olduğuna dair kanıtlar olmasına rağmen, glikolik asidin anyon açığı metabolik asidozdan birincil olarak sorumlu olduğuna inanılırken, oksalik asidin ilişkili son organ hasarı ve nefrotoksisiteden sorumlu olduğu düşünülmektedir. Oksalik asit, böbrek tübüllerinde çözünmeyen kalsiyum oksalat monohidrat olarak birikerek proksimal tübüler nekroza yol açar. Oksalik asidin kalsiyuma olan afinitesi tetani, nöbetler ve elektrokardiyogramda QT aralığında uzama ile ilişkili olabilen hipokalsemiye yol açabilmektedir


Tanı

Kanda etilen glikol ve glikolik asit düzeylerinin ölçülmesi

İdrarda kalsiyum oksalat kristallerinin gösterilmesi tanıyı kuvvetle destekler.


Kristalüri, etilen glikol alımında spesifik bir bulgu olabilir ama yokluğu tanıyı dışlamaz. Kristalüri, zarf şeklinde kalsiyum oksalat dihidrat kristalleri veya iğne şeklinde kalsiyum oksalat monohidrat kristalleri şeklinde olabilir. Herhangi bir kristalin varlığı etilen glikol zehirlenmesini düşündürebilir, ancak monohidrat kristalleri daha çok etilen glikole spesifiktir.

Yüksek laktat ve LDH varlığında, etilen glikol düzeyleri yanlış yüksek bulunabilir.


Etilen glikol toksisitesi için tedavi seçenekleri şunları içerir:

  • Destekleyici bakım

  • Fomepizol

  • Etil alkol

  • Diyaliz

  • Tiamin, piridoksin ve magnezyum



Etilen glikol toksikasyonu ile gelen hastalarda 3 tedavi amacı vardır:


1. Metabolik asidozu bikarbonat ile düzeltmek

  1. Etilen glikolün toksik metabolitlerine dönüşmesini inhibe etmek için ADH enzim blokajı

  2. Hemodiyalizle toksik alkolü ve metabolitlerini kandan uzaklaştırmak


Zehirlenme tedavisi erken dönemde ve agresif bir şekilde yapılırsa ölümle sonuçlanma ihtimali düşüktür. Ancak tanı ve tedavi gecikirse, 24-36 saat içinde çoklu organ yetmezliği ve ölüm görülebilir.


Hemodiyaliz, böbrek fonksiyon bozukluğu, ciddi metabolik asidoz ve ciddi elektrolit anormallikleri varlığında kuvvetle düşünülmelidir.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
DİNAMİK TESTLER

GECELİK 1 mg DEKSAMETAZON SUPRESYON TESTİ (1 mg DST)   Testin Amacı  ACTH ve kortizol düzeylerini baskılayarak hiperkortizolizm olup...

 
 
 

Comments


Yazı: Blog2_Post

İletişim

05325471160

Takip Et

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

©2024, Bilimsel Biyokimya Kütüphanesi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page